Güncelliğini Koruyan Bir Film Seven (7)

Çarpıcı ve sarsıcı bir film Seven(7). Öncellikle bu filmde beni en çok etkileyen karakterden bahsetmek istiyorum.

Kevin Spacey: Çok kısa bir süre rol almasına rağmen sinema tarihinin en psikopat, en azılı rollerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. John Doe karakterini canlandıran Kevin Spacey yerine hangi aktör oynayabilirdi diye sorsalar, kendime bu kişi bence Anthony Hopkins olabilirdi diyorum.

Morgan Freeman, yine her zaman ki gibi yardımcı oyunculuktaki en iyi rollerinden birini oynuyor.

Brad Pitt ise, karakter olarak güzel bir oyunculuk performansıyla filme müthiş bir katkı sağlamış.

Film Seven (7), gerilim ve polisiye türünün şimdiye kadar ki en iyi filmi

Filmi bu kadar çok beğenmemin sebeplerinden bir diğeri ise oyunculuk. Gerilim ve polisiye türünün şimdiye kadar gördüğüm en iyi filmi olarak kabul edebiliriz. Büyük olasılıkla daha iyisini de göremeyeceğiz.

Hristiyanlığın “yedi” ölümcül günahını konu alan bu filmde; acımasız yöntemleriyle insanları cezalandıran John Doe’nun peşine düşen iki detektifin başından geçen baş döndürücü olaylar meydana geliyor.

Seven (7) Filmin yönetmeni David Fincher

Film içinde David Fincher’ın zeka ürünü izlerini görebiliyoruz. Genellikle kasvetli, sisli, dumanlı ve yağmurlu bir hava eşliğinde geçiyor film.

Ayrıca Mills ve Somerset’in diyaloglarında enfes replikler var. Aslında filmde anlatılmak istenen ana şey; iki karaktere ait birbirine zıt görüşler. Bu zıt görüşler eşliğinde dünyaya ile hayata bakış açıları bize sunuluyor.

Mills hırslı ve dünyayı değiştirebileceğini inanan bir kişilik özelliğine sahipken, Somerset suskun ve dünyanın asla değişmeyeceğine ve düzeltilemeyeceğine düşünen bir kişiliğe sahip.

Detaylar kusursuza yakın bir şekilde işlenmiş ve aranılan tüm sorulara cevap verilmiş. Konusu, kurgusu ve senaryosu ile zeka gerektiren bir eser çıkmış ortaya.

Seven (7) Filminin meşhur “kutu” sahnesi

Filmin bir son sahnesi var ki, meşhur “kutu” sahnesi olarak biliniyor herkesçe. Bence sinema tarihinin en şaşırtıcı, en sarsıcı son sahnelerinden birisi. Katilin kendisini Tanrı’nın yetkilendirdiği bir ölüm meleği olarak görmesi de oldukça sorgulatıcı bir durum olarak karşımızda duruyor.

Eğer Seven (7) filmini seyretmediyseniz aşağıdaki videoyu izlemeyin lütfen. Filmin en can alıcı sahnesi burası çünkü.

Son sahnenin elektrik kulelerinin bulunduğu yerin harika bir manzarası da vardı. Tablonun arkasına gizlenmiş ve parmak izleriyle yazılmış ‘Help me – Yardım Edin’ yazısı ve katilin parmak izlerinin belli olmaması için parmak derilerini kesmesi gibi müthiş detaylar da vardı.

Film Seven (7) için bir söz söylemek gerekirse tam bir baş yapıt. Tarihe altın harflerle yazılmış bir baş yapıt.

Bir yorum yaz



Savaş Uyar

Umut bittiğinde yaşam da bitmiş demektir. Umudunuz hiç bitmesin..

İlginizi çekebilecek konular...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir