Area X olarak tanımlanan Deniz Fenerinin olduğu bölge meydana gelen sıradışı olaylar yüzünden hükümet tarafından tüm dünyadan gizlenerek karantinaya alınır. Filmi izlediğiniz de aklınıza bir soru geliyor: Bu bir yok oluş mu yoksa yeniden doğuş mu?
Doğaya karşı gelinmez
Doğa, insan medeniyetinin izlerini gizemli bölgeden silmiştir. Ve gittikçe genişlemektedir. Kısa bir zaman içinde de tüm dünyayı kaplayacaktır.
Bölgeye gönderilen ilk keşif grubundan bozulmamış, cennet gibi doğanın oluştuğu bilgisi gelir. 2.olarak gönderilen keşif grubu toplu bir şekilde intihar etmiş, 3.grup dost ateşiyle birbirlerini öldürmüşlerdir. 11. gruptan bir kişi ise kendisinin gölgesi olarak geri dönmüş ve iç kanamalı şekilde karantinaya alınmıştır.
Oluşturulan son keşif ekibi ise bir biyolog, bir antropolog, bir psikolog ve bir araştırmacı olarak bilinmeyen bu bölgeye, başlarına neler geleceğini bilmeden giriş yaparlar. Görevleri araziyi haritalayarak örnek toplamak ve tüm gözlemleri raporlamaktır.
Gizem giderek artıyor
Ekip gizemli bölgenin içlerine doğru ilerledikçe şimdiye kadar karşılaşmadıkları anormalliklere şahit olmaya başlayacaklardır. Değişen bitki örtüsü, farklılaşan hayvan türleri gizemi daha da artırmaktadır.
İlerleyen zaman içinde ekip kendi içinde tartışmaya başlayacak ve içlerinde farklı bir şeyin oluşmaya başladığını fark edeceklerdir.
Filmin gizemi deniz fenerinde çözülüyor
Deniz fenerinin olduğu yere gelindiğinde ise tüm gizem çözülmeye başlıyor. Ancak bu yok oluş mudur yoksa yeniden doğuş mudur?
Kişisel fikrim; doğayla barışık yeni bir türün oluşacağı yönündedir. Ki böyle bir dönüşüme ihtiyacımız var 🙂
Siz ne düşünüyorsunuz peki?
Yönetmen: Alex Garland
Senaryo: Alex Garland
Yapımcı: Scott Rudin, Eli Bush